14 Ekim 2019 Pazartesi saat yaklaşık 00.05’de Koç Burcunda gerçekleşecek olan Dolunay; özellikle ilişkilerimizde ben-biz, bağlılık-bağımlılık, almak-vermek kavramları arasındaki dengeleri oturmak için gökyüzünde doğacak.
Aynı zamanda karalı, net ve cesur olabileceğimiz ve bu konularda yaşadığımız ataleti üzerimizden atabilecek eylemleri yapabileceğimiz döneme girdiğimizi işaret ediyor.
Dolunay tamamlanmaları, sonlanmaları temsil eder.
İhtiyacımız olmayan enerjileri hayatımızdan çıkartmak için muhteşem zaman dilimleridir.
Ayrıca Ay dişi enerjiyi, duyguları ve bilinçaltını temsil ettiği için yüksek dönüşüm enerjileri barındırır.
Dolunay zamanları hepimiz için dönüşüm zamanıdır.
Dolunay sonlanmaları ve tamamlanmaları temsil ettiği için yazdığım bu yazıların astrolojik bir yorumdan ziyade duygularımız ve dişi enerjimiz ile ilgili olduğunu ve herhangi bir astrolojik bir yorum içermediğini hatırlatmak isterim.
Enerjilerin yüksek olduğu yeniay ve dolunay zamanlarında duygusal olarak etkilerini yaşayarak birçok döngünün içinde doğal bir dönüşüme gireriz.
Dolunay zamanları içsel olarak bir şekilde neyi bırakmaya ihtiyacımız olduğunu bildiğimiz bir dönemdir.
Ayın diğer zamanlarına göre duygusal olarak daha hassas olabileceğimiz için eski enerjileri bırakmaya ve dönüşmeyee çok daha yatkın oluruz.
İçimizde biriktirdiğimiz artık ihtiyacımız olmayan tüm duygu ve düşüncelerimiz ve bilinçaltı kalıplarımızı bırakmak için güçlü enerjiler barındırır.
Bu muhteşem zaman dilimlerini sadece bırakmak için değil aynı zamanda kendi negatif duygularımızın dönüşümü için bir fırsat olarak değerlendirebiliriz.
Enerjileri/enerjimizi yerinde kullandığımız zaman en yüksek potansiyelimize bağlanarak bırakma şansı elde ederiz.
Çünkü Ay’ın enerjisi; dişi enerjiyi, duyguları, sezgileri ve bilinçaltını temsil eder.
Dolunay zamanları hem kendimiz hem de bütünün hayrına olacak şekilde hepimiz için geçmişe veda etmek yüksek şifa ve dönüşüm enerjileri barındırır.
Bu açıdan yazılarımı duygusal dönüşüme destek olması adına tekrar sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.
Bu Dolunay özellikle üzerinde durmak istediğim konular ben-biz, bağlılık-bağımlılık, alma-verme dengesi.
Duygusal açıdan ben yerine biz, bağımlı olma veya bağlı olmak ve alma verme dengesi ile ilgili bilinçaltında birçok şey ortaya çıkıyor.
Hayatımızda bağımsız olmayı çok iyi oturtmuş olabiliriz.
Sınırlarımızı net ve açık bir şekilde koymayı başarıyor, gerektiği yerde hayır diyebiliyor olabiliriz.
Ancak bu seferde sadece kendini düşünmek, katı olmak ve sadece ben, ben, ben diye tutturarak ilişkilerde başkalarını yok sayıyor ve aşırı bağımsız davranıyor olabiliriz.
Diğer taraftan ilişkilerimizde uyumlu ve esnek taraf olup, uzlaşma ve işbirliğini yapmakta çok başarılı olabiliriz.
Ancak bu seferde sınır koymayı, hayır demeyi ve önce ben demeyi unutuyor ve bağımlı kalıyor olabiliriz.
İlişkilerimizde sadece almaya odaklı kalıp vermeyi öğrenmek, sürekli verip almayı hatırlamakta zorlanmak gibi durumlar yaşıyor olabiliriz.
İşte bu Dolunay bize ikisi arasındaki dengeyi kurmayı hatırlatmak için fırsatlar sunarak çok güzel bir şifa alanı oluşturacak.
İlişkilerde dengeyi sağlamak istiyorsak önce kendi içimizde dengeyi kaybettiğimiz durumları düşünerek kendimizi bu konuda net olarak değerlendirmemiz önemli.
İşte bu dönem bu yaşadıklarımıza tekrar bakma zamanını işaret ediyor.
Çünkü bu gibi durumlarda dengeyi kaybettiğimizde bencil, sabırsız, kıskanç, buyurgan ve ani öfke parlamaları içinde bulabiliriz kendimizi.
Veya tam tersi kararsız, faydasız, işe yaramaz hissederek kendimize acımaya başlayabiliriz.
Peki, bu dengeleri sağlamak için ne yapabiliriz?
Kendimizi tam ve bütün hissettiğimizde kendi içimizde ve ilişkilerimizde bu aşırı uçlara kaçmamızı engeller.
Hem kendi içimizde hem ilişkilerde çok daha dengeli hissederiz.
Şimdi şöyle bir bakın isterseniz hem kendinizle hem diğer ilişkilerinizde hangi konularda dengeli olmaya ihtiyacınız var?
İçimde en derinde kendimi tam ve bütün hissetmeme engel olan nedir?
Ve asıl önemli soru ‘Kendimi tam ve bütün hissetmek için neye ihtiyacım var?’
Belki cesarete ihtiyacın var, belki de kendini daha sakin ifade etmeye.
Belki de sabır senin tam ve bütün hissetmen için en güzel kelime.
Belki de kendine bu kadar katı davranmak yerine değil esnek olmak.
Şunu hatırla; bu tam ve bütün olma hissi asla dışarıdan karşılanmayacak o yüzden içinde hissetmek için elinden geleni yapmak her zaman en güzeli…
Ben her zaman ve her koşulda tam ve bütün hissediyorum ve kendimi bir ve bütün olmaya açıyorum…
Bu dönemi mutlaka şifa çalışmalarınızı, meditasyon, yoga, yürüyüş ve sporunuzu yaparak geçirin ve kendinize güzel davranın.
Bu süreci bana donusum@isilgence.com mail atarak paylaşabilirsiniz, geri dönüşümlerinizi bekliyorum…
Tüm kalbimle,
Işıl Gence
* Bilinçaltı, korkular, duyguların dönüşümü, dişi ve eril enerji, dişi enerjiyi yükseltmek ve ilişkiler ile ilgili yaptığım ‘Dişilik Sanatı I. Seviye’ Seminerine Kasım ayında Ankara ve İzmir’de katılabilirsiniz.
Dişilik Sanatı I.Seviye Seminer Tarihleri
Ankara – 2 Kasım 2019, Cumartesi
İzmir – 23 Kasım 2019, Cumartesi
Dişilik Sanatı II. Seviye Seminer Tarihleri
Ankara – 30 Kasım – 1 Aralık 2019, Cumartesi ve Pazar