Zihinsel bağımsızlıkta belirsizliğin bilgeliği yatar. Belirsizliğin bilgeliğindeyse özgürleşme yatar: Geçmişinizden, bilinenden ve geçmiş koşullamaların hepsinden… Bilinmeyene, sonsuz olanaklar alanına adım atmaya istekli olduğumuzda kendimizi evrenin dansının müziğini yöneten yaratıcı zihne teslim ederiz.
Yakın arkadaş olan ego ve benlik, aynı ağaca türemiş iki altın kuş gibi, aynı beden içinde otururlar. İlki hayat ağacının tatlı ve ekşi meyvelerini yerken; diğeri dışarıdan seyreder.
Başarının altıncı spiritüel yasası “Zihinsel Bağımsızlık Yasası”dır. Zihinsel Bağımsızlık Yasası fiziksel evrende bir şey elde etmek için o şeye olan bağımlılıklarınızdan vazgeçmeniz gerektiğini anlatır. Bu demek değildir ki arzularınızı gerçekleştirmek için niyetlerinizden vazgeçmelisiniz. Sadece sonuçlara olan bağımlılığı bırakmanız gerekir.
Bunu gerçekleştirebilmek insana çok büyük bir güç katar. Sonuca olan bağımlılıklarınızdan vazgeçtiğinizde ve hedefe odaklı niyetinizle duruma dışarıdan özgürce bakabildiğinizde, arzu ettiğiniz şey kendinizi durumlardan zihinsel ve duygusal olarak soyutladığınızda gerçekleşebilir, çünkü bu zihinsel ve duygusal soyuttlama, gerçek benliğinizin gücüne şüphesizce inanmaya dayanır.
Öte yandan sonuca olan bağımlılık korkuya ve güvensizliğe dayanır ve güven ihtiyacı gerçek benliği tanımamaktan kaynaklanır. Zenginlik, bolluk ve bereket veya fiziksel dünyadaki herhangi bir şeyin kaynağı benliktir, her şeyi gerçekleştirmeyi bilen bilinçtir bu. Siğerleri birer semboldür: Arabalar, evler, paralar, kıyafetler, uçaklar. Bu semboller gelip geçicidir. Sembollerin peşinden koşmak, bir ülkenin topraklarında yaşamak yerine, sadece haritasına bakmak gibidir. Endişe yaratır ve sonunda içinizde bir boşluk hisssetmenize neden olur, çünkü benliğinizi, benliğinizin sembolleri ile değiştirmeyi tercih etmişsinizdir.
Sonuca bağımlılık yoksulluk bilincinden gelir, çünkü bu bağımlılık aslında daima sembollere yöneliktir. Zihinsel bağımsızlıksa zenginlik bilinciyle eşanlamlıdır, çünkü zihinsel bağımsızlıkla özgürce yaratabiliriz, ancak kendimizi olayların dışında tutabildiğimizde neşeyi ve kahkahayı hayatımıza davet edebiliriz. Böylece, zenginlik sembolleri kendiliğinden ve çabasızca yaratılır. Kendimizi zihinsel olarak soyutlayamadığımızda çaresizliğin, ümitsizliğin, sıradan ihtiyaçların, önemsiz endişelerin ve gereksiz ciddiyetin (ki bunlar sıradan yaşamların yoksulluk bilincinin net özellikleridir) mahkumları haline geliriz.
Gerçek zenginlik bilinci her istediğinize, istediğiniz her an ve en az çabayla sahip olabilme yeteneğidir. Bu deneyimi içimize sindirebilmek için önce bilinmezliğin bilgeliğini sindirebilmemiz gerekir. Bu bilinmezlikte istediğiniz her şeyi yaratabilecek özgürlüğü bulabilirsiniz.
İnsanlar devamlı bir güvence arar, ancak fark edeceksiniz ki aslında güvence aramak çok kısa ömürlüdür. Paraya olan düşkünlük bile bir güvensizlik işaretidir. Diyebilirsiniz ki, “X milyon dolarım olsa güvende olurdum. Böylece finansal olarak bağımsız olur ve ardından emekli olurdum. Sonra yapmak istediğim her şeyi yapabilirdim.” Bu hiçbir zaman gerçekleşmez, hiçbir zaman.
Güvence arayanlar tüm hayatları boyunca bunun peşinden koşar ve asla elde edemezler. Bu durum kısa ömürlü olur. Paraya düşkünlük bankanızda ne kadar paranız olursa olsun güvensizlik yaratacaktır. Çok parası olan bazı insanlar en güvensiz insanlardır. Güvence arayışı bir illüzyondur. Eski bilgelik geleneklerinde, tüm bu ikilem için çözüm güvensizliğin veya bilinmezliğin bilgeliğinde yatar. Bu, güvence ve kesinlik arayışının aslında bilinene olan bağımlılık olduğu anlamına gelir. Peki, bilinen nedir? Bilinen geçmişimizdir. Bilinen, geçmiş koşullandırılmaların hepsinden başka bir şey değildir. Bunda bir evrimleşme yoktur, kesinlikle hiçbir gelişme yoktur. Evrimleşme olmadığında da durağanlık, düzensizlik, tıkanıklık, kargaşa ve çöküş vardır. Öte yandan belirsizlik saf yaratıcılığın ve özgürlüğün verimli toprağıdır. Belirsizlik, varoluşumuzun her anında bilinmeyene adım atmak demektir. Bilinmeyen, tüm olanaklar alanıdır; daima taze, yeni ve yaratıcılığa açıktır. Belirsizlik ve bilinmezlik olmadığında hayatınız yalnızca yıpranmış ve eskimiş hatıraların küflü tekrarları haline gelir. Geçmişin kurbanı olursunuz ve bugün size işkence çektiren kişi dünden kalanlarla yine siz olursunuz.
Bilinene bağlılığınızdan kurtuluni bilinmeyene dalın ve tüm olanaklar alanına girin. Bilinmeyene dalma isteğinizde belirsizliğin bilgeliği sizi bekliyor olacaktır. Bu demektir ki hayatınızın her anında heyecan, macera ve gizem sizinle olacaktır. Hayatın tadını büyük bir keyifle; sihir, kutlama, canlılık, neşe ve sevinç içinde çıkarabileceksiniz.
Hayatınıza her gün tüm olanaklar alanında gerçekleştirebileceklerinizin heyecanını davet edin.Belirsizlikler yaşıyorsanız, doğru yoldasınız demektir, sakın vazgeçmeyin. Bir hafta ya da bir yıl sonra ne yapacağınıza dair kesin ve tam bir fikriniz olması gerekmez, çünkü ne olacağına dair net bir fikriniz varsa ve bu fikre katı bir şekilde bağımlıysanız sonsuz olanaklar alanının kapılarını üstünüze kapatıyorsunuz demektir.
Tüm bu olanaklar alanının bir özelliği de sınırsız ilişkilerdir. Bu alan niyet ettiğiniz sonucu gerçekleştirebilmek için sınırsız sayıdaki zaman-mekan olayını bir orkestra gibi yönetip düzenler. Fakat sonuçlara bağımlı yaşadığınızda niyetiniz inatçı bir kafa yapısına kitlenir ve alanın özünde var olan akışkanlığı, yaratıcılığı ve kendiliğinden oluşma yeteneğini kaybedersiniz. Sonuçlara körü körüne bağlı kaldığınızda arzularınızı dondurur, yaratıcılığın tüm süreçlerine müdahale ederek evrenin sonsuz akışkanlığını ve esnekliğini engellersiniz.
“Zihinsel Bağımsızlık Yasası” , “Niyet ve Arzu Yasası”na engel değildir. Hala belli bir yöne gitme niyetiniz vardır, hala bir hedefiniz vardır, ancak A noktası ile B noktası arasında sınırsız fırsatlar vardır. Belirsizlik işin içine girdiği zaman daha yüksek bir hedef veya daha heyecan verici bir şey bulduğunuzda her an yönünüzü değiştirebilirsiniz. Problemlere çözüm bulmak için kendinizi zorlamazsınız, bu fırsatlara karşı açık ve dikkatli olmanızı sağlar.
“Zihinsel Bağımsızlık Yasası” evrim sürecini hızlandırır. Bu yasayı anladığınızda çözüm dayatmak kendinizi zorlamazsınız. Problemlere çözüm dayattığınızda yeni problemler yaratırsınız. Dikkatinizi belirsizliğe verir, kaos ve karışıklığa çözüm bulmayı beklerken belirsizliğe tanıklık ederseniz, ortaya çıkacak olan şey muazzam ve heyecan verici olacaktır.
Bu ayık olma hali, yani şu anda olma, belirsizlik alanında hazırlıklı olma hali hedef ve niyetinizle buluşur, yeni fırsatlar yaratır. Bu fırsatlar aslında hayatınızdaki tüm problemlerde vardır ve bu problemler daha büyük faydalar yaratabilmek için birer fırsat tohumudur. Bunu kavradığınızda kendinizi sonsuz, sınırsız olanaklara açarsınız. Bu da gizem, mucize, heyecan ve macerayı canlı tutar.
Hayatınızdaki her probleme, size daha büyük fayda sağlayabilecek bir fırsat olarak bakabilirsiniz. Belirsizliğin bilgeliğinde kök salarak fırsatlara karşı açık ve ayık olun. Bu hazırlıklı haliniz yeni fırsatlarla buluştuğunda çözüm kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Ortaya çıkan şey çoğu kez şanslı olmak olarak adlandırılır. Aslında şans, hazırlıklı olma haliyle fırsatın bir araya gelmesinden başka bir şey değildir. Bu ikili, dikkatli bir şekilde kaosa tanıklık etme durumuyla birleştiğindeyse size ve size iletişim içinde olanlara evrensel fayda sağlayacak bir çözüm ortaya çıkarır. Böylece başarı için mükemmel bir reçete yaratılır ve bu reçete “Zihinsel Bağımsızlık Yasası”na dayanır.
ZİHİNSEL BAĞIMSIZLIK YASASI’NIN UYGULANIŞI
- Bugün kendimi olay, durum ve koşullardan zihinsel olarak soyutlamaya adayacağım. Kendime ve çevremdeki insanlara olduğumuz gibi var olma özgürlüğünü vereceğim. Her şeyin nasıl olması gerektiğiyle ilgili fikirlerimi dayatmayacağım. Problemlere sonuçlar bulmaya çalışarak yeni problemler yaratmayacağım. Her şeye zihinsel bağımsızlıkla yaklaşacağım.
- Bugün deneyimlerimin ana malzemesi belirsizlik olacak. Belirsizliği kabul etmeye duyduğum istek sayesinde kaos, karışıklık ve düzensizlik içindeki problemler kendiliğinden çözülecektir. Bir durum ne kadar belirsiz görünüyorsa, ben kendimi o kadar güvende hissedeceğim, çünkü belirsizlik benim özgürlüğe giden yolumdur. Aradığım güveni belirsizliğin bilgeliğinin rehberliğiyle kendimden bulacağım.
- Sonsuz fırsatlar denizine gireceğim ve sınırsız seçimlere açık olacağım, ortaya çıkacak olanları heyecanla bekleyeceğim. Sonsuz fırsatlar alanında hayatın tüm eğlencesini, macerasını, büyüsünü ve gizemini yaşayacağım.