Birisiyle karşılaştığınızda kendinizle karşılaşırsınız aslında. Benliğiniz, size kendisini takdim eder. Karsınızda duran kişi sizin bir suretinizdir. O kişiyi karsınıza çıkaran bir peri vardır İçinizde. Pek çok formlarda belirirsiniz kendi önünüzde; lakin bunların hepsi sizin kendi yansımalarınızdır. Bu yansımalar hakkında ne hissederseniz hissedin sizin bir yanınızı ortaya koyar onlar. Bu size uzak göründüğü denli ürkünç de gelir.
Korkunç canavarları kendi kendinize davet ettiğinize inanamazsınız. Güzelliği ve güzel ruhları da kendinizin davet ettiğine inanamazsınız. Her halükarda sizin bir yönünüz, sizin bazı düşünceleriniz, önünüzde ortaya çıkmaktadır. Karşılaşan kişi de, bu şekilde ortaya çıkan kişi De bunu bilmeyebilir. Ancak, burada görünmez bir işbirliği vardır.
Bir gün karsınıza perişan bir dilenci çıkabilir, ya da varlıklı bir işadamı, ağlayan bir çocuk, acelesi olan bir insan, bir adam ya da bir kadın, yaslı veya genç; bunların hepsi sizsiniz. Mümkün olan her nevi kombinasyon sizsiniz. Zaten sizin kendiniz oldukları için bu kişiliklerin hepsini gayet iyi tanırsınız. Sizden bir parçadır onlar, sizin bir yanınızdır. Onların hepsi sizsiniz.
Tüm bunlara yoldaki sarhoş bir adamı da ilave edebiliriz, ona karsı ya bir empati besler ya da onu suçlarsınız; zira içinizdeki bir şeylerin tezahürüdür o adam. Polisleri ve hırsızları görürsünüz çünkü siz hem yakalayan, hem de yakalanansınız. Hem iyi çocuk, hem de kötü Çocuksunuz. Bilinen her nevi kılığa girmiştiniz. Buna rağmen kendinizi kandıramazsınız. Önünüzde duran yabancılar değildir bunlar. Onları teşhis etmek istemeyebilirsiniz. Lakin her halükarda onların her biri sizsiniz.
Bir konsere gittiğinizde hayatınızda yarattığınız harikulade bir müziğe tanıklık edersiniz. Bir futbol maçına gittiğinizde oyuncuların hepsi sizsinizdir aslında; ev sahibi takım ya da konuk takım, kaybeden ya da kazanan, faul yapan ya da faul yapılan. Karakterleri belirler ve rol dağılımını yaparsınız. Hem yönetmen hem de yapımcısınızdır. Hain kişi ve de meleksinizdir. Tüm rolleri oynarsınız. Hainlerin ve meleklerin ne olduğunu bilirsiniz. Onların adımlarıyla yürümektesiniz.
Karsınızda tezahür eden herkes sizin konuğunuzdur. Onları davet etmiş olduğunuzu hatırlamayabilirsiniz, fakat onların varlığını inkâr da edemezsiniz.
Belki de davetiyenizi çok uzun zaman önce yazmıştınız ve onlara bugün ulaşmıştı o.
Belki de istemediğiniz bir şey için uzun uzun düşünmüş ve onu kendinize çağırmıştınız.
Bu, bir hak etme meselesi değildir. Suçlama ya da pişman olma meselesi değildir; lakin bu bir mesuliyet halidir. Hayal mahsulü ortaya çıkan bir hata da yapılmış olsa, örneğin bir kişiliğin yanlış tasavvur edilmesi gibi, fark etmez. Artık sorumluluk sizdedir. Peronda duran sizsiniz. Hangi trene bineceğiniz size bağlıdır. Binebilir ve tekrar inebilirsiniz. İteklenip sıkıştırılabilirsiniz. Orada olan sizsiniz. Oraya nasıl gitmiş olduğunuz, çözümleyeceğiniz bir mesele değildir. Oraya gitmişsinizdir.
Kâinatın reaktörü ve dinamosusunuz. Onun ekseni ve merkezisiniz. Surecin kendisisiniz ve süreci işleyensiniz ve de neticesiniz. Nesne ve öznesiniz. Geçişli ve geçişsiz fiillerin kendisisiniz. Özel isimlersiniz, cins isimlersiniz.
Bunun iyi tarafı, istediğiniz her şey olabileceğiniz ve istediğiniz herkesle bir arada olabileceğinizdir.
Mevcut dünya sizin yaratınızdır…
Alıntıdır…