Artık insanlar “nefes izinden” tanınabilecek!
İsviçreli bilim adamları, kişiye özel sabit “nefes iz”lerinin varlığını ortaya çıkardı.
İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nden (ETH) araştırmacıların 11 katılımcı üzerinde yaptıkları araştırma, nefes örneklerinde, her kişi için özel ve sabit bir kimyasal nefes izi bulunduğunu ortaya koydu.
Nefesteki kimyasal bileşenlerin yapısı hakkında gerçek zamanlı bilgi alınmasına olanak tanıyan, bazı küçük eklemeler yapılmış bir kütle spektrometre cihazı kullanan bilim adamları, genellikle değişken ve yarı değişken metabolitlerden oluşan nefeste, kişiye özel çekirdek bir kalıp olduğunu saptadı.
Katılımcıların üzerinde 11 gün boyunca düzenli ölçümler yapan bilim adamları, her bir katılımcının kendisine has nefes izinde, günler içinde bazı küçük değişiklikler meydana gelmesine karşın, nefes izinin tıbbi amaçlar için kullanılmaya elverişli ölçüde sabit kaldığını belirledi. Profesör Renato Zenobi başkanlığında yapılan araştırma PLOS ONE adlı bilimsel derginin 3 Nisan tarihli sayısında yayımlandı.
NEFESTEN HASTALIK TEŞHİSİ YOLDA
Araştırmacılar, aynı teknoloji yardımıyla hastalıkların teşhis edilmesi amacıyla Zürih Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları bölümü doktorlarıyla işbirliğini sürdürüyor.
Özellikle akciğer hastalarının nefeslerinde, biyolojik işaretleyicilerin özelliklerine rastlanabileceğine inandıkları için göğüs hastalıklar sahasını tercih ettiklerini işaret eden araştırmacılar, kullandıkları metodolojiyi daha sonra diğer hastalıkları da içine alacak şekilde genişletmeyi ümit ettiklerini kaydetti.
Nefesten hastalık teşhisinin doktorların hastalara çok daha hızlı tanı koymasını sağlayacağını belirten araştırmacılar, nefes izinin, örnek alındıktan saniyeler içinde belirlenebilmesine karşın kan ve idrar testlerinin laboratuvarlardaki tahlillerinin bundan çok daha fazla zaman aldığına dikkati çekti.
Kişilerin sadece kütle spektrometre cihazının iyon kaynağının içine üflemesini gerektiren bu yöntemin, diğer testler gibi vücuda fiziki bir müdahale gerektirmemesi de nefesten teşhisin bir diğer önemli avantajını oluşturuyor.
Ancak bu metodun klinik kullanıma girebilmesi için araştırmacıların kullandıkları araçların iyileştirilmesi gerekiyor. Araştırmada kullanılan kütle spektrometre cihazının büyük ve pahalı bir cihaz olduğunu belirten Zenobi, zaten mevcut olan küçük ve taşınabilir kütle spektrometre cihazlarının verimliliklerinin artırılabilmesi halinde kliniklerde ve doktor muayenehanelerinde yerlerini alacağını vurguladı.
Kaynak: Sabah Gazetesi