Nefes Koşulsuz Sevgi ve Beyin – Dr. Richard Davidson’nın Dalai Lama ile Birlikte Yaptığı Araştırması

Dr. Richard Davidson, (Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde Psikoloji ve Psikiyatri Profesörü ve Waisman Merkezi’nde Sağlıklı Zihin Araştırma Merkezi Kurucusu ve Başkanı) Tibetli budist deneklerin beyinleri üzerinde yaptığı araştırmalarda, nefes teknikleri ve meditasyon ile beynin kendi içinde gelişmeye ve genişlemeye müsait olduğu bulgularına ulaşmıştır.

Davidson, Tibetli denekler ile birlikte çalışarak yaptığı araştırmada bulgular için “Uzun süreli uygulayıcılarda bulduğumuz beyin aktivasyonu daha önce hiç görmediğimiz ölçüdeydi; onların zihinsel uygulaması beyin üzerinde tenis ve golf pratiğinin performansı arttırıcı etkisine benziyordu ve beyin eğitilebilir, nefes teknikleri ve meditasyon ile fiziksel değişime uğratılabilir bir kabiliyete sahiptir.” açıklamasını yapmıştır.

Çalışmalarda ki araştırmaların sonuçları, nefes teknikleriyle ve diğer yollarla yapılan zihinsel eğitimin beynin iç işleyiş ve devrelerini değiştirdiği keşfedilmiştir. Bu araştırmalar; dünyanın en ünlü Budist uygulayıcısı Tibet’in Dalai Lama’nın Davidson’ı 1992’de Hindistan’a davet etmesi ve kendi uygulayıcılarının meditatif çalışma yapan zihinlerinin bilimsel olarak araştırılmasını istemesi ile birlikte başlamıştır.

Deneyde, 10,000 ila 50,0000 saat ve 15 ila 40 yıllık bir zaman diliminde eğitilmiş en başarılı sekiz budist deneğe ve daha önce hiç deneyimi olmayan 10 gönüllüye bir haftalık eğitimin ardından 256 elektriksel sensor bağlanmış ve kısa sürelerle nefes ve meditasyon uygulamaları yaparak ulaşacakları seviyenin belirlenmesi için çeşitli testler uygulanmıştır. Davidson, araştırmasını özellikle yüksek frekanslı ve en önemli elektriksel beyinin gamma dalgalarının ölçülmesi üzerinde durmaktadır.

Her iki gruptan oluşan deneklerden, nefes teknikleri ve meditasyon uygulamalarıyla ulaşacakları zihin titreşim seviyesinde, koşulsuz sevgi ve olduğu gibi kabul üzerinde meditasyon yapmaları istenmiştir. Uygulamaya alınan budist deneklerin eğitimli beyinlerinin de gönüllülere göre önemli farklılık gösteren sonuçlar doğurduğunu bildirmiştir. En önemlisi elektrodlar budist deneklerin beyninde öğrencilerinkine göre hızlı ve şiddetli gamma dalgası aktivitesi kaydelmiş ve budist deneklerin dalgaların beyinde hareketi çok daha iyi organize ve koordine bulunmuştur. Nefes teknikleri ve meditasyon ile çalışmaya yeni başlayanlar uygulamalar esnasında sadece hafif bir gamma dalgası faaliyeti gösterirken, budist deneklerden bazıları daha önce hiçbir sağlıklı kişi de görülmemiş derecede kuvvetli gamma dalgaları oluşturabilmiştir ve beynin farklı devrelerinde bağlantı kurarak daha yüksek zihinsel aktivite ve daha üst düzey bir farkındalık da yaratabilmişlerdir.

Davidson’un araştırması, sol prefrontal korteksin mutluluk, pozitif düşünceler ve coşkularla ilgili beyin bölgesi olduğunu gösteren önceki çalışmalarıyla örtüşmektektedir. Davidson, budist deneklerde fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) kullanarak, EEG ile ölçüldüğü gibi- beyin aktivitesinin özellikle bu bölgede yüksek olduğunu bulmuştur. Davidson, araştırmasından nefes teknikleri ve meditasyon uygulamaları ve beyin işleyişini sadece kısa süreli değil büyük olasılıkla kalıcı olarak değiştirebileceği sonucuna varmıştır. Bu bulgu, budist deneklerde önemli derecede yüksek gamma dalgası aktivitesinin hatta nefes teknikleri ve meditasyon uygulamaları yapmasalar bile kontrol gruptan fazla olduğu gerçeğini göstermektedir.

Yapılan deneylerdeki bu sonuçlara göre, olumsuz duygu ve düşüncelerin engellenmesinde, stresten ve depresyondan arınılması konsunda nefes teknikleri ve meditasyonla terapinin önemli faydaları bulunmaktadır.

Işıl Gence

(Visited 57 times, 1 visits today)