Son zamanlarda yaşanan olaylar tüm stresimizi artırıyor…

Günümüzde karşılıklı eleştiri, yargı ve tahammülsüzlükden dolayı, hem iletişim sıkıntısı çekiyoruz, hemde bedenimize ve ruhumuza çok fazla stres yaşatıyoruz…

Aslında en büyük dileğimiz stres kaynaklarını azaltmak olsa bile, hayatın karmaşasında bu çok da kolay olmuyor…

Yaşadığımız stresi azaltmanın bir yolu var.

Doğru ve doğal nefes almak…

NEFESİMİZ bizim;

‘Yaşam Enerjimiz’dir…

‘Fiziksel Sağlığımız’dır…

‘Zihinsel ve Duygusal Haritamız’dır…

‘Ruhumuz ile Olan Bağlantımız’dır …

‘Nefes’imiz bizim yaşam anahtarımızdır, varlığımızın kanıtıdır.

Nefes almadığımız zaman yaşayamayız.

Nefesimiz basite alınmayacak kadar önemlidir.

En doğal ve doğru aldığımız nefes, bebekken aldığımız nefestir.

Bebekler tam ve açık bir diyafram nefesi kullanır, nefes alıp verirken karnı şişer ve iner.

Büyümeye başlağında devreye giren duygularını ağlayarak ifade eder ve bu sırada nefesini tutmaya başlar.

Çocukluk ve yetişkilik evreleri de aynı şekilde devam eder; korkarız nefesimizi tutarız, ağlar, öfkelenir, sinirlenir ve yine nefesimizi tutarız.

Bilinçaltı düzeyinde; düşünceler ve duygular, nefes alışkanlıklarımızla doğrudan bağlantılıdır.

Bilinçli ya da bilinçsiz olarak baskıladığımız düşünce ve duygularımızdan nefesimizi tutarak kurtulmaya çalışırız ve doğal nefes alma yeteneğimizi kaybederiz.

Sonuçta tuttuğumuz nefesle birlikte, hem yeteri kadar oksijen alamayız hem de duygusal olarak birikime neden oluruz.

Doğal ve doğru nefes almayı öğrenmeye ve hayati değer taşıyan nefesimizle kendimizi fiziksel, zihinsel -duygusal ve ruhsal olarak geliştirmeye; bir şifa, değişim, dönüşüm ve arınma tekniği olan ‘Nefes Terapisi’ni kullanarak başlayabilir ve yaşantımıza bir çok açıdan kalite katabiliriz.

Nefes Terapisi, üç seviyede etkilerini gösterir.

İlk seviyede; nefes alışkanlıklarımıza ilişkin kısıtlı nefes alma modelini, doğal ve doğru nefes almamızı sağlayan ‘diyafram nefes’ini kullanarak bize fiziksel olarak daha enerjik, canlı ve sağlıklı bir yaşam sunar.

Diyafram nefesi; solunum sistemimizi geliştirerek akciğerlerimizin oksijen alma kapasitesini artırır ve bedenimizin ihtiyacı olan oksijen miktarını almasını sağlar.

Böylece; zindelik kazanırız, bağışıklık sistemimiz güçlenir, bedenimizde biriken toksinleri daha rahat atarız.

Tüm hücrelerimize yeterli oksijen aldığımızdan, sürekli yorgunluk ve yaşlanma süreci yerini; canlılık, yenilenme ve gençleşme sürecine bırakır.

İfade edilememiş ya da bastırılmış tüm duygu ve hisler yani tüm negatif enerjiler bedenimimizde ağrı ya da hastalık olarak ortaya çıkar.

Hatta özellikle, araştırmalarıyla 2 Nobel ödülü alan Dr. Otto Warburg’un dediği gibi, “Kanserin en temel nedeni oksijensizliktir”.

Doğru nefes; kanser, kronik yorgunluk, astım, alerjiler, adet öncesi sendromları, baş ağrıları ve migren, kalp rahatsızlıkları, uykusuzluk, mide problemleri, cilt sorunlarından uzak tutmaktadır.

Doğru nefes alarak sağlığımızı tepeden tırnağa iyileştirmemiz ve daha zinde ve canlı yaşamamız mümkündür.

İkinci seviyede ise; bilinç altındaki hücre belleğinde geçmişe ait negatif kayıtları temizleyerek zihinsel ve duygusal olarak daha neşeli, keyifli ve huzurlu dolu olmamıza neden olur.

Birçok hastalığın kökeni olan ‘stres’ ortadan kalkar ve kişisel dengemiz artar.

Öfke, korku, endişe, suçluluk, pişmanlık, hüzün ve keder gibi negatif duygular temizlenir.

Kişinin kendini daha iyi ifade edebilmesini ve yaratıcılığının artmasını sağlar.

Nefes Terapisi’nin bağımlılıklar, korkular, kaygılar, depresyon, panik atak ve stresin yarattığı diğer hastalıkların iyileşmesinde etkili olduğu çok sık gözlemlenmektedir.

Doğal ve doğru nefes aldığımızda; daha çok sevgi, neşe, huzur ve güven duyguları içinde yaşarız.

Nefes’in son seviyesinde ise; bilincin daha yüksek seviyeleriyle bağlantı sağlayarak ruhsal olarak daha dingin olmaya başlarız.

Yüksek benliğimizle bağlantımız güçlenir. Birlik bilincimiz gelişip, tam ve bütün hissederiz.

Yaşamımızı ruhsal olarak daha farkında ve derin olarak yaşamaya başlarız.

Nefesimiz bizim yaşam kalitemiz…

Doğru şekilde kullandığımız sürece; daha sağlıklı ve enerjik, daha sevgi ve huzur dolu, ‘an’ın keyfini çıkartarak daha mutlu ve kaliteli yaşarız…

Hayatın getirdikleriyle başa çıkmak için doğru nefes almayı öğrenmemiz ve uygulamamız gerekir.

Sevgilerimle
Işıl Gence

Diplomatik Gözlem Dergisi 2015/01